Atlar ve At Yarışları

Atlar ve At Yarışları hakkında esintiler...

Abone Ol

DİKKAT YÜKSEK KALİTE !

26 Haziran 2009 Cuma

Bilirsiniz; "Assolistler en son çıkar". Bu, en son ve geç çıkış assolistin klasındandır. Ağır toptur kendisi.

İşte bizim yarışçılığımız da dünyanın zirvesinde ya hani. En ağır top bizimkisi...

Bu kanıya varmak için sürüyle nedenimiz var ama ben bugün yalnızca bir tanesinden bahsedeceğim.

Sahneye, yani padoğa, oradan piste en geç çıkmalar, boxa en geç girmeler ve boxtan en geç çıkmalardan...

Bunlar hep bizde...

En "süper" atlar, en "süper" jokeyler, en "süper" antrenörler, en "süper" yarışlar, hatta hatta en "süper" altılı ganyan oyunu da bizde...

Yurtdışındaki arkadaşlarımız "Burada altılı ganyan diye bir oyun türü yok" derler ya hep...

Normalini bırak bizde "süper"i bile var.

Ona da şurada değinmiştim.

Kıskananlar çatlasın...

Neyse konumuz o değil.

Evet bizde yarışlar hep geç başlar.

Nedeni bazılarının iddia ettiği gibi "Daha fazla bahis oynansın diye bilerek ağırdan almaları" değildir ha kesinlikle...

Bu geç gelmenin, geç girmenin, geç çıkmanın vs... Hepsi yarışçılığımızın kalitesindendir.
Assolistlerdir onlar...

Ben şöyle bir inceledim hangi hipodromdaki yarışlar daha kaliteli diye.

Çok şükür bizimkiler yabancı yarışlara göre uzak ara önde çıktı.


İŞTE RAKAMLAR

22 Haziran 2009 Elazığ

1. Ayak : 15.30'da başlaması gerekirken 15.43'de başladı. Gecikme 13 dakika.

2.Ayak : 16.00'da başlaması gerekirken 16.08'de başladı. Gecikme 8 dakika.


23 Haziran 2009 Ankara

1.Ayak : 15.30'da başlaması gerekirken 15.40'da başladı. Gecikme 10 dakika. (Üstelik ilk at 15.35'de boxa alınarak, kalitede gövde gösterisi yapıldı, alkış!)

2.Ayak : 16.00'da başlaması gerekirken 16.05'de başladı. Gecikme 5 dakika.


24 Haziran 2009 İstanbul

1.Ayak : 19.00'da başlaması gerekirken 19.10'da başladı. Gecikme 10 dakika.

2.Ayak : 19.30'da başlaması gerekirken 19.36'da başladı. Gecikme 6 dakika.


25 Haziran 2009 Bursa

1.Ayak : 15.30'da başlaması gerekirken 15.38'de başladı. Gecikme 8 dakika.

2.Ayak : 16.00'da başlaması gerekirken 16.07'de başladı . Gecikme 7 dakika


25 Haziran 2009 İzmir

1.Ayak : 19.00'da başlaması gerekirken 19.17'de başladı. Gecikme 17 dakika.

2.Ayak : 19.30'da başlaması gerekirken 19.36'da başladı. Gecikme 6 dakika.


Bunlar bizim hipodromlarımızdı.

Bir de şu yabancılara bakalım :


22 Haziran 2009 Windsor - İngiltere

1.Ayak : 20.40'da başlaması gerekirken 20.41'de başladı. Gecikme 1 dakika.

2.Ayak : 21.10'da başlaması gerekirken 21.12'de başladı. Gecikme 2 dakika.


26 Haziran 2009 La Teste De Buch - Fransa

1.Ayak : 15.35'da başlaması gerekirken 15.37'de başladı. Gecikme 2 dakika.

2.Ayak : 16.05'de başlaması gerekirken 19.09'da başladı. Gecikme 4 dakika.

İşte herşey ortada !

Zirvedeyiz vesselam...

Bu rakamlara bakınca şöyle bir şey de dikkatimi çekti :

İlk ayaklardaki gecikme sonraki ayaklardaki gecikmelerden hep daha fazla...

Herkes bunu "Altılı ganyan biraz daha geç başlasın, o arada ne gelse kardır" şeklinde bir şark kurnazlığı olarak nitelese de bence bu tamamen en ağır topların ilk ayakta toplanmasından kaynaklanıyor.

Yarışın başlama saati geliyor ama bizim atlar maşallah sülün gibi, yayıla yayıla, gerine gerine padokta dolanıyor.

O arada kamera süper atlarımızın süper ilgililerinin ve süper jokeylerimizin yaptıkları beyin fırtınalarını, taktik alış ve verişleri gösteriyor.

O da ne !

Bir jokey ağzını yayıp "klik" diye bir ses çıkararak tükürmek suretiyle padok alanındaki çimleri suluyor.

Dahiyane bir düşünce bu...

Fazla uzatmayayım, hani bir reklam vardı meşhur :

"Kalite kallavi fiyat cüzi..." diye başlıyordu.

Bence bu slogan bizim yarışçılığımız için biçilmiş kaftan.

Bu kadar yüksek kalite ve bu kadar ucuz fiyat olacak şey değil.

Dünyanın en şanslı yarışseverleri olarak haydi hep beraber tempo tutalım :

"Kıskaananlaarr çatlassıın"



Not 1 : Sen saatleri yanlış tutmuşsun diyenlere "Devlet garantili" bir yöntem önereceğim : Önce yarışı izleyebileceğiniz bir kanal açıyorsunuz. Padokta dolanan sülünleri, beyin fırtınalarını ve şanslıysanız ağızla sulama çalışmalarını izliyorsunuz. Atların tamamı girene kadar süren o doyumsuz görüntüleri ve aniden ekranda patlayan "bahisçinin uğurlu sitesi" reklamlarını da atlattıktan sonra spikerin "start verildi ve koşu başladı" sözüyle birlikte hemen TRT2'yi açıyorsunuz. Ekranın sağ üst tarafındaki saatin rakamlarını not ediyorsunuz. Bu işlemi çeşitli hipodromlarda tamamladıktan sonra gelip burada yazımın altına yorum yazıyorsunuz. Bu kadar.

Not 2 : Tamam blogu yeni açtım ama yine de daha fazla ilgi beklerdim. İlgi yeterli değil. At yarışlarını daha geniş açıdan değerlendirelim değerli yarışseverler. Yazılarımı beğenirsiniz veya beğenmezsiniz. Yorum yapın. Tanıdıklarınıza tavsiye edin. Arkadaşlarınızı davet edin. Onunla da kalmayın siz de kendinize blog açın. Fikirlerinizi paylaşın.

Not 3 : Bir dahaki yazımda "masonluk ve at yarışları" konusunu ele almayı düşünüyorum. Sakın kaçırmayın.


0 yorum: