Atlar ve At Yarışları

Atlar ve At Yarışları hakkında esintiler...

Abone Ol

YENİDEN MERHABA

13 Ağustos 2009 Perşembe

Son defa yazdığımda "Bir sonraki yazımda masonluk ve at yarışları konusunu ele almayı düşünüyorum" demiş ama hemen sonrasında Gazi Koşusu'nda koşacak atlara ulaşılabilmesi için bir başka yazı yazmıştım.

Araya tatil falan girdikten sonra da internetten uzak kaldım ve bir şeyler yazmaya fırsat bulamadım.

Döndüğümde altilim.com'da da blog açmaya karar verdim. Buradaki yazılarımı da çöpe atmamak için eski yazılarımı oraya taşıdım.

Oradaki adresim : http://dayakuda.altilim.com/

Duruma göre burada, orada veya her ikisinde birden yazabilirim.

Devamını oku "YENİDEN MERHABA"

2009 GAZİ KOŞUSU KAYITLARI

28 Haziran 2009 Pazar

Blogumu açtığım ilk günlerde arama motorlarından gelen ziyaretçi sayısı çok düşüktü. Ancak son 2 gündür yoğun bir şekilde artış gözleniyor.

İstatistiklere baktığımda 28 Haziran 2009 Pazar günü yapılacak olan 83. Gazi Koşusu'na katılacak olan atların arandığını gördüm.

Bir çok yarışsever bloguma girip kayıtları incelemiş. Ancak bazıları da ilgili sayfayı bulamadan çıkmış.

O arkadaşlarımıza yardımcı olmak için 2009 Gazi Koşusu hakkındaki yazılarımın ve Türkiye Jokey Kulübü'nün resmi sitesindeki 28 Haziran 2009 Gazi Koşusu programının linkini yayınlıyorum.

İşte linkler :

Gazi Koşusu'na Doğru...

2009 Gazi Koşusu Kayıtları

TJK Gazi Koşusu programı


Bu arada Gazi Koşusu'nun favorisi kim diye soranlara da kısaca bir cevap vereyim :

Bir çok otoritenin öne çıkardığı Monte Negro bana göre de yarışın favorisidir. Ancak benim gönlüm Perfect Storm'un yavrusu Zeev'in kazanmasından yana.

Bir de şöyle bir daha baktığımda sanki bu Transacoustic doğduğundan beri gizlice bu koşuyu hedeflemiş ve saman altından su yürütmüş gibi hissettim.

Çok daha büyük bir sürpriz çıkacaksa eğer onu da Doğanhan yapar diye düşünüyorum.

Kupayı alacak eküriye, atın ilgililerine ve jokeyine şimdiden hayırlı uğurlu olsun.

Devamını oku "2009 GAZİ KOŞUSU KAYITLARI"

DİKKAT YÜKSEK KALİTE !

26 Haziran 2009 Cuma

Bilirsiniz; "Assolistler en son çıkar". Bu, en son ve geç çıkış assolistin klasındandır. Ağır toptur kendisi.

İşte bizim yarışçılığımız da dünyanın zirvesinde ya hani. En ağır top bizimkisi...

Bu kanıya varmak için sürüyle nedenimiz var ama ben bugün yalnızca bir tanesinden bahsedeceğim.

Sahneye, yani padoğa, oradan piste en geç çıkmalar, boxa en geç girmeler ve boxtan en geç çıkmalardan...

Bunlar hep bizde...

En "süper" atlar, en "süper" jokeyler, en "süper" antrenörler, en "süper" yarışlar, hatta hatta en "süper" altılı ganyan oyunu da bizde...

Yurtdışındaki arkadaşlarımız "Burada altılı ganyan diye bir oyun türü yok" derler ya hep...

Normalini bırak bizde "süper"i bile var.

Ona da şurada değinmiştim.

Kıskananlar çatlasın...

Neyse konumuz o değil.

Evet bizde yarışlar hep geç başlar.

Nedeni bazılarının iddia ettiği gibi "Daha fazla bahis oynansın diye bilerek ağırdan almaları" değildir ha kesinlikle...

Bu geç gelmenin, geç girmenin, geç çıkmanın vs... Hepsi yarışçılığımızın kalitesindendir.
Assolistlerdir onlar...

Ben şöyle bir inceledim hangi hipodromdaki yarışlar daha kaliteli diye.

Çok şükür bizimkiler yabancı yarışlara göre uzak ara önde çıktı.


İŞTE RAKAMLAR

22 Haziran 2009 Elazığ

1. Ayak : 15.30'da başlaması gerekirken 15.43'de başladı. Gecikme 13 dakika.

2.Ayak : 16.00'da başlaması gerekirken 16.08'de başladı. Gecikme 8 dakika.


23 Haziran 2009 Ankara

1.Ayak : 15.30'da başlaması gerekirken 15.40'da başladı. Gecikme 10 dakika. (Üstelik ilk at 15.35'de boxa alınarak, kalitede gövde gösterisi yapıldı, alkış!)

2.Ayak : 16.00'da başlaması gerekirken 16.05'de başladı. Gecikme 5 dakika.


24 Haziran 2009 İstanbul

1.Ayak : 19.00'da başlaması gerekirken 19.10'da başladı. Gecikme 10 dakika.

2.Ayak : 19.30'da başlaması gerekirken 19.36'da başladı. Gecikme 6 dakika.


25 Haziran 2009 Bursa

1.Ayak : 15.30'da başlaması gerekirken 15.38'de başladı. Gecikme 8 dakika.

2.Ayak : 16.00'da başlaması gerekirken 16.07'de başladı . Gecikme 7 dakika


25 Haziran 2009 İzmir

1.Ayak : 19.00'da başlaması gerekirken 19.17'de başladı. Gecikme 17 dakika.

2.Ayak : 19.30'da başlaması gerekirken 19.36'da başladı. Gecikme 6 dakika.


Bunlar bizim hipodromlarımızdı.

Bir de şu yabancılara bakalım :


22 Haziran 2009 Windsor - İngiltere

1.Ayak : 20.40'da başlaması gerekirken 20.41'de başladı. Gecikme 1 dakika.

2.Ayak : 21.10'da başlaması gerekirken 21.12'de başladı. Gecikme 2 dakika.


26 Haziran 2009 La Teste De Buch - Fransa

1.Ayak : 15.35'da başlaması gerekirken 15.37'de başladı. Gecikme 2 dakika.

2.Ayak : 16.05'de başlaması gerekirken 19.09'da başladı. Gecikme 4 dakika.

İşte herşey ortada !

Zirvedeyiz vesselam...

Bu rakamlara bakınca şöyle bir şey de dikkatimi çekti :

İlk ayaklardaki gecikme sonraki ayaklardaki gecikmelerden hep daha fazla...

Herkes bunu "Altılı ganyan biraz daha geç başlasın, o arada ne gelse kardır" şeklinde bir şark kurnazlığı olarak nitelese de bence bu tamamen en ağır topların ilk ayakta toplanmasından kaynaklanıyor.

Yarışın başlama saati geliyor ama bizim atlar maşallah sülün gibi, yayıla yayıla, gerine gerine padokta dolanıyor.

O arada kamera süper atlarımızın süper ilgililerinin ve süper jokeylerimizin yaptıkları beyin fırtınalarını, taktik alış ve verişleri gösteriyor.

O da ne !

Bir jokey ağzını yayıp "klik" diye bir ses çıkararak tükürmek suretiyle padok alanındaki çimleri suluyor.

Dahiyane bir düşünce bu...

Fazla uzatmayayım, hani bir reklam vardı meşhur :

"Kalite kallavi fiyat cüzi..." diye başlıyordu.

Bence bu slogan bizim yarışçılığımız için biçilmiş kaftan.

Bu kadar yüksek kalite ve bu kadar ucuz fiyat olacak şey değil.

Dünyanın en şanslı yarışseverleri olarak haydi hep beraber tempo tutalım :

"Kıskaananlaarr çatlassıın"



Not 1 : Sen saatleri yanlış tutmuşsun diyenlere "Devlet garantili" bir yöntem önereceğim : Önce yarışı izleyebileceğiniz bir kanal açıyorsunuz. Padokta dolanan sülünleri, beyin fırtınalarını ve şanslıysanız ağızla sulama çalışmalarını izliyorsunuz. Atların tamamı girene kadar süren o doyumsuz görüntüleri ve aniden ekranda patlayan "bahisçinin uğurlu sitesi" reklamlarını da atlattıktan sonra spikerin "start verildi ve koşu başladı" sözüyle birlikte hemen TRT2'yi açıyorsunuz. Ekranın sağ üst tarafındaki saatin rakamlarını not ediyorsunuz. Bu işlemi çeşitli hipodromlarda tamamladıktan sonra gelip burada yazımın altına yorum yazıyorsunuz. Bu kadar.

Not 2 : Tamam blogu yeni açtım ama yine de daha fazla ilgi beklerdim. İlgi yeterli değil. At yarışlarını daha geniş açıdan değerlendirelim değerli yarışseverler. Yazılarımı beğenirsiniz veya beğenmezsiniz. Yorum yapın. Tanıdıklarınıza tavsiye edin. Arkadaşlarınızı davet edin. Onunla da kalmayın siz de kendinize blog açın. Fikirlerinizi paylaşın.

Not 3 : Bir dahaki yazımda "masonluk ve at yarışları" konusunu ele almayı düşünüyorum. Sakın kaçırmayın.

Devamını oku "DİKKAT YÜKSEK KALİTE !"

SÜPER ALTILI !

24 Haziran 2009 Çarşamba

Bugünlerde, herhangi bir hipodromda yapılan yarışların kalitesinin nasıl ölçüleceğini, bizim hipodromlarımızda ne kadar yüksek kalitede yarışlar düzenlendiğini, düzenlenen yarışlarımızın dünyadaki örneklerinden ne kadar üstün olduğunu falan yazacaktım.

Ancak bu pazar günü yapılacak olan yarışlarda altılı ganyanın "süper" olduğu ilan edilince, "kalite" konulu yazımı biraz daha ileri aldım.

Aslında tahmin etmeliydik bunu. Madem süper atlar koşacak, o günün altılısı da öyle uyduruk cinsten olamaz. O da süper olmalı.

Yalnız Türkiye Jokey Kulübü bu süper günde koşulacak süper yarışlar üzerine düzenlenen süper altılıyı duyurmakta biraz pasif kaldı sanki. Mutlaka başka bir yoğunluk sebebiyle yeterince tanıtım ve reklam yapamamışlardır. Yoksa kimilerinin dediği gibi, duyurmaya bile utanıyorlar mı ?

Yok mutlaka başka işleri vardır...

Öyleyse ben süper bir yarışsever olarak elimi taşın altına koyayım ve bu güzide kulübümüze yardımcı olayım dedim.

Baktım ki afiş falan da hazırlamamışlar, ben de şöyle o günün anlam ve önemini belirten bir afiş hazırladım.

Nacizane...





















Beğenmeyenler için diğer önerim Konya'daki Ata Kebapçısı'nın meşhur reklam afişi.

"Süper Altılı" diye bir şey ilk ortaya çıktığında aklıma hemen işte bu afiş gelmişti.




Bu afiş sayesinde müşteri sayısında patlama yapan Ata Kebapçısı'na hayırlı işler dileyerek bu yazımızı da noktalayalım.

Devamını oku "SÜPER ALTILI !"

2009 GAZİ KOŞUSU

23 Haziran 2009 Salı

Türkiye Jokey Kulübü, 2009 Gazi Koşusu, EFG derken yılın Gazi adayları da resmen açıklanmış bulunuyor.

Listede çok sürpriz bir ismin göze çarptığı söylenemez. Bir tek Aeneas isimli atın girmesi bana göre sürpriz olmuş. Diğerleri zaten konuşulan isimlerdi.

2009 Gazi Koşusu Kupası'nın adaylarından 18 tanesi erkek, 4 tanesi dişi. Bir de yedek adayımız Warrior var. O da erkek.

Yarışın favorisi tabi ki Halis Karataş ile start alacak olan Monte Negro. Bana göre de kazanması normal olacaktır.

Fakat benim gözüm bambaşka bir safkanın üstünde olacak : ZEEV

Hatırlayacaksınız babası Perfect Storm müthiş bir attı. Ama katıldığı Gazi Koşusu'nda yaşadığı şanssızlıktan sonra pistlere veda etti.

Daha sonra aygırlık kariyerine başladı. İsmini o kulvarda da duyurdu.

Şimdi Perfect Storm'un bir temsilcisi ilk defa bir Gazi Koşusu'nda start alacak. Jokeyi de Özcan Yıldırım olacak.

Elbette favori Monte Negro ama benim gönlüm Zeev'den yana.

Haydi bakalım iyi olan kazansın diyelim...

İşte 2009 yılı Gazi Koşusu Kupası adayları ve jokeyleri :

1.AENEAS.....................Sea Hero-Viva Skeeanno.......Bekir Gökçe..Eyüp Ensar Çelik

2.AYDIN ABİ..................Velociraptor-Chewy Bang......Sadettin Boyraz..Nasri Artar

3.BIG LASER..................Royal Abjar-Narcissa............Deniz Yıldız..Orhan Tanatar

4.ÇAKILHAN..................Native Procida-Ravive.........Tugay Alıcı..Mehmet Arslan

5.DISTANT FLIGHT..........D.Relative-Fantasy Flyer.......Arslan Birdal..Levent Kitapçı

6.DOĞANHAN................Strike The Gold-Iles............Gökhan Gökçe..Hayrullah Doğan

7.ENZO........................Eagle Eyed-Rose Of Paradise..Engin Çakıroğlu..Can Artam

8.GREEN MANOR............Green Gönen-Belle Maniere....Fabian Lebebvre..Berrin Gedik

9.İNDERESİ...................Ocean Crest-Gündei.............Akın Sözen..Ahmet Güven

10.KING TO KING...........Sri Pekan-Just A Promise.......Erhan Yavuz..Murat Cavcav

11.MİRAMİS..................Sri Pekan-Satılmış...............Gökhan Kocakaya..Ahmet Kılıççıoğlu

12.MONTE NEGRO..........Karabeyhan-Duygulu.............Halis Karataş..K.Meliha Eliyeşil

13.NUSRAT..................Mujtahid-Pigeon Pea............Muhittin Korkmaz..Hakan Erdemir

14.PERHAN..................Red Bishop-Sam Connection...Fuat Çakar..Doğan Küçükemre

15.QUICK FINISH............Catcher In The Rye-Paoenia...Barış Kurdu..Melis Kurtel Emin

16.RICH AND HANDSOME..Sri Pekan-Sadlers Fly............Gökhan Yıldız..Atilla Özsoy

17.TRANSACOUSTIC.......Sri Pekan-Number Ten..........Yalçın Akağaç..Barış Kaya

18.ZEEV......................Perfect Storm-Day Dreaming..Özcan Yıldırım..Gina Alkaş

19.CHI........................Unaccounted For-Ağas Joy.....Lanfranco Dettori..M.Doruk Yılmaz

20.LITTLE TULIP...........Medya-Cephista..................Mehmet Kaya..F.Derya Beşikçi

21.ORSE GÜL...............Sri Pekan-Ghyraan...............Nurettin Şen..Asım Ökten

22.ROKOKO.................D.Relative-C.Yandı Lütfiye.....Selim Kaya..F.Derya Beşikçi

Not1: Gece 04.00 sularında jokeyleri güncelledim.

Not2: Çarşamba sabahı bir kez daha güncellendi.

Not3: Cuma günü bir kez daha güncellendi.

Devamını oku "2009 GAZİ KOŞUSU"

EFG KONUSUNA GENEL BİR BAKIŞ

22 Haziran 2009 Pazartesi

At yarışlarında bazı özel kısaltmalar vardır: EFG, MBH, KG, DB, KUL, TS, EK, UK, KV, 5Y KA, ÇR, HR, SADO, SÜLO gibi...

Yarışseverler bütün bu kısaltmaların ne anlama geldiğini bilirler. At yarışlarına yeni başlayanlar ise bir kaç günde öğrenip ömür boyu unutmamak üzere hafızalarına yerleştirirler.

At yarışı oynamak ve bu tip özel terimleri bilmek, bisiklete binmek gibidir. Bir defa öğrendikten sonra 40 yıl ara verip yine bülteni açsan ve MBH kısaltmasını görsen, "bu neydi yahu" demezsin.

İşte bu yazımızda zihnimizde yer etmiş bu kısaltmalardan biri olan EFG'ye göz atacağız.

Özellikle son günlerde EFG'den yakınanların(haklı olarak) sayısında ciddi bir artış gözlenmesi, bu çarpık(bana göre) uygulamanın değiştirilmesi ve yerine daha adil bir sistemin getirilmesi için çözüm üretme çabalarını da beraberinde getirdi.

Tabi bu çözüm üretme çabaları(ve devamında öneriler) tahmin edeceğiniz üzere Türkiye Jokey Kulübü'nden değil, çilekeş yarışseverlerden ve kendini bu gibi işlere adamış bir avuç idealist yazardan gelmekte.

Bu yüzden yakın gelecekte bu sıkıntının giderileceğine dair bir izlenimim yok.

Bu konuda yarışseverin düşüncelerinin ve yazdıklarımızın olabildiğince göz ardı edileceğini, yokmuş gibi davranılacağını hepimiz biliyoruz.

Olsun...

Biz yine de yazalım...

Laf olsun torba dolsun...

Öncelikle EFG'yi şöyle bir açalım bakalım neymiş açılımı ve anlamı :

EFG = En Fazla Ganyan

Anlamı ise; "Bir koşuda üzerine en çok ganyan bilet satışı yapılan at".

Uygulamanın kullanım alanı ise yarıştan çıkarılan atlar ile ilgilidir. Kuponuna yazdığı atlardan herhangi birisi yarıştan çıkarılan kişi, o at yerine koşudaki EFG sıfatına sahip atı yazmış varsayılır.

Ancak bu sadece altılı ganyan, beşli ganyan, dörtlü ganyan, üçlü ganyan ve yedili plase oyunlarında geçerlidir.

Sıralı üçlü bahis, tabela bahis ve çifte bahis gibi oyun türlerinde binbir dereden su getirilmiş ve yatırılan parayı yakmak için çabalanmıştır.

Ganyan, plase ve ikili bahiste ise çıkan ata bağlı olan kombinelerin parasının iade edilmesi kararlaştırılmıştır.

Yani kuponunuzda yer bulan atlardan biri yarıştan çıkarıldıysa, oynadığınız oyun türüne göre 3 farklı muameleye tabi tutuluyorsunuz.

Eğer altılı ganyan oynadıysanız(ki çoğumuz genelde bunu oynarız), kafanızı kaldırıp 55 ekran televizyonun yanındaki 37'lik yavru televizyona bakacak ve "lamba" hangisine yanıp sönüyorsa onu destekleyecekseniz.

Belki de o gün bayiye erken geldiniz ve bir "ganyandaşınızla" fikir alışverişinde bulunurken o lambayı yakıp söndüren at hakkında "yahu ne işi var bu koşuda onun, herkes favori göstermiş, mümkün değil, gelmez" dediniz.

Ama sizin güvendiğiniz ve yazdığınız diğer at koşudan çıktı ve siz artık o "hiç işi olmayan" atı yazmış sayılıyorsunuz.

Çünkü TJK öyle istedi...

Eh madem öyle deyip, hafif hafif bülteni karıştırmaya başlayacak ve yarış başlamadan önce lambayı yakan atın iyi yönlerini bulmaya çalışıp kendi kendinizi inandırmaya çalışacaksınız.

Yarış başladıktan sonra da kimseye belli etmeyeceksiniz ama bir kaç saat önce "at değil" dediğiniz o ata içinizden "dayan ulan dayan" diye çığlıklar atacaksınız.

Fotoyu birinci geçtikten sonra ise derinlerde bir "oh" çekeceksiniz. Sonra yanınızdakine "benim at çıkmasaydı bunu geçerdi" gibisinden laflarla yine de o lamba yakan ata çamur atacaksınız ki egonuz da karnını doyursun.

Siz rahatlamış şekilde sıradaki koşuda yarışacaklara göz atmaya ve kuponunuzda bulunanlar hakkında yeni olumlu yönler üretmeye girişmişken, ganyandaşınız çay söylemek üzere kafasını kaldıracak, tam seslenirken 37'lik yavruda bir başka atın lambayı yaktığını farkedecek:

"Lütfü abi 2 ça... Hacı lamba 8'e geçmiş!"

Başınızdan aşağı kaynar sular dökülecek.

"Lütfü abi çaylar iptal, bize soğuk su ver lütfen..."


EFG nedir ?

EFG işte budur...


Çözümü nedir ?

Ona gelmeden önce çözmeye niyet gerek. O da TJK'da yok...

Devamını oku "EFG KONUSUNA GENEL BİR BAKIŞ"

GAZİ KOŞUSU NA DOĞRU...

20 Haziran 2009 Cumartesi

Bundan tam 82 yıl önce Neriman (Vexillum - Quarrel) ile başlayan serüven, 28 Haziran 2009 Pazar günü 83. şampiyonu ilan etmek üzere tüm hızıyla devam ediyor.

Türk at yarışçılığının en önemli koşusu olan Gazi Koşusu, at yarışlarıyla kıyısından köşesinden ilgilenmiş herkesin dikkat kesildiği, her yarışseverin mutlaka bir hatıra barındırdığı klasik bir koşudur.
Son yıllarda katılan atların birçoğu vasat olmasına rağmen kazananların ve mücadele içinde olanların kalbur üstü isimler olduğunu söylemek mümkün.

At yarışlarına ilginin zirve yaptığı 90'lı yıllardaki efsane atlar; Bold Pilot'lar Fair Tail'ler ve daha niceleri burnumuzda tütse de, 2000'lerden sonra da Grand Ekinoks gibi Pan River gibi şampiyonları da keyifle izledik.

Bir de Gazi Koşusu'na katılıp kazanamadıkları halde unutulmazlar listesinin en tepesinde yer alanlar; Perfect Storm'lar Sabırlı'lar, Champs to Champs'ler, Kaneko'lar, Wolfs Son'lar, Elixir'ler, Talaria'lar, Free Man'ler...

Islambol...

Trapper...

Ramadan...

Rüzgarın Kızı...

Gözümüz hep böyle atları arasa da ne yazık ki artık hem sahaların hem gönüllerin şampiyonu olan atlar bir elin parmaklarını geçmiyor.

Ülkemizdeki yarış atı sayısı günden güne artarken, nitelikli yarış atı sayısı hızla azalıyor.

Galiba yetiştiricilikten anlamıyoruz...

Bu yıl yapılacak olan Gazi Koşusu'nda da çok yüksek sınıfta bir tay izleyemeyeceğiz. Adı geçen taylar arasında tek dikkat çeken isim Monte Negro.

Şöyle bir bakıyorum da, diğerlerinden herhangi biri kazansa "Gazi Şampiyonu" sıfatı üstüne oturmayacak. Bol gelecek...

"Gazi Şampiyonu Chi"

"Gazi Şampiyonu Rokoko"

"Gazi Şampiyonu Miramis" vs...

Kulakları tırmalayan bir uyumsuzluk var.

Eskiden böyle değildi.

Bold Pilot denildi mi şöyle bir durulur, Grand Ekinoks denildi mi saygı duyulurdu.

Gazi Koşusu'nu kazanabilecek potansiyelde çok at vardı, ama kazanmak zordu.

Şimdi ise Gazi Koşusu'nu kazanmak çok kolay fakat o potansiyelde at bulmak zor.

Buradan yetiştiricilere ve at sahiplerine bir tüyo vereyim : 13 defa bu kupayı kazanan Eliyeşil Ekürisi'nin rekorunu tarihe gömebilirsiniz. Yeter ki bu işin üzerine eğilin ve Gazi Koşusu'nu hedefleyerek at yetiştirin.

Buna konsantre olan bir eküri her yıl sektirmeden Gazi Koşusu'nu kazanır.

Benden söylemesi...

Devamını oku "GAZİ KOŞUSU NA DOĞRU..."

Günümüzde at yarışları deyince Türkiye’de akla ilk Türkiye Jokey Kulübü gelir.


Türkiye Jokey Kulübü’nün kuruluşu bundan 59 yıl öncesine, 1950 yılına rastlamaktadır.

Her ne kadar 1800’lü yılların ortalarından beri ülkemizde düzenli yarışlar yapılmaktaysa da yarışçılığımız, 1950 yılında “Jokey Kulüp” adıyla kurulan dernekle kurumsallaşmıştır.

Kuruluşundan 3 yıl sonra, yani 1953 yılında dönemin Bakanlar Kurulu’nun aldığı kararla Jokey Kulüp, “kamu yararına hizmet veren dernek” statüsüne alınarak adının önüne “Türkiye” ibaresi konulmuş, bugünkü adı olan “Türkiye Jokey Kulübü” ismi resmileşmiştir.

Türkiye Jokey Kulübü, dönemin Tarım Bakanlığı ile imzaladığı sözleşmeye göre 3 Ekim 1953 tarihinden itibaren ülkemizde at yarışlarını düzenleme yetkisine sahiptir.

O günden beri sürekli tartışılan Türkiye Jokey Kulübü, teknolojinin çok ileri olmadığı ilk dönemlerde yarışçılığımıza önemli katkılar yapmışsa da, daha sonraları kendini yenileyememiş, yapılan bütün eleştirilere kulaklarını tıkamış ve günümüzde artık bir “seçkinler zümresi” haline gelmiştir.

Yarışların televizyondan yayınlanmaya başladığı dönemden itibaren çok daha geniş kitlelere hitap eden at yarışları sektörü, Türkiye Jokey Kulübü’nün prangası altında kıvranmaktadır.

En son 1993 yılında yenilenen sözleşme ile 20 yıl geçerli olmak üzere, ülkemizde yarışların düzenlenmesi yetkisi yine Türkiye Jokey Kulübü’ne verilmiştir.

21 Kasım 2013 yılında süresi dolacak olan sözleşmenin bitiş tarihine hızla yaklaşmaktayız. Türkiye Jokey Kulübü’nü sıkıntılı günler bekliyor.

At yarışları sektörünün “demir ayakkabısı” Türkiye Jokey Kulübü, sektör henüz bebek iken sorun teşkil etmiyordu ama artık sektör büyüyor...

Demir ayakkabı” sıkıyor…

Devamını oku "AT YARIŞLARI ve TÜRKİYE JOKEY KULÜBÜ"